Manevi Destek Dayanışma

Cinin Varlığının Delilleri




Cinler


Gizlenmek, gizli kalmak, gözle görülmeyen gizli kuvvetler manasına gelir. Cinlerin bir tek ferdine “cinni” denir. Bunların çeşitleri vardır. Gul ve ifrit cinlerin bir değişik türüdür. Cinler şeffaf bir (maddi) yapıya sahip olmalarına ve bizimle aynı gezegeni paylaşmalarına rağmen görünmemektedirler. Onlarda bizim gibi irade ve akıl sahibidirler bizim gibi mükelleftirler. Kâfir olanına şeytan, olmayanına ise Cin denir.
    
   

Cinin Varlığının Delilleri

Cinin varlığı kuranı kerimle ve Hadislerle sabittir. Allah cc. Cinleri ilk insanı yaratmadan çok önce yaratmıştır. Bununla ilgili çeşitli zaman dilimleri söylenmiştir. İki bin yıl diyenlerde olmuştur. Kuranı kerimde Allah cc. Şöyle buyurmuştur.

“Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.”Hicr 27

“Cinleri de halis ateşten yarattı.” Rahman 15

“(Allah) buyurdu: “Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?” (İblis): “Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.” Araf 12

“Onlar, Allah’a cinlerden de ortak koştular. Halbuki onları yaratan o’dur. Bilgileri olmadan Ona oğullar, kızlar uydurdular. Onun şanı onların uydurdukları sıfatlardan münezzeh ve yücedir.” Enam 100

Cinlerin Varlığına Hadislerden Birkaç Delil

Urve ve Aişe Ra. den Rivayetle Hz. Peygamber (ﷺ) Şöyle buyurmuştur “Melekler nurdan yaratıldılar, Cinler de halis ateşten. Âdem ise topraktan yaratılmıştır.” Müslim

İbnu Abbas Ra. dan Rivayetle Cinler semaya yükselip, orada vahyi dinliyorlardı. Bir tek kelime işitince, ona doksan dokuz tane de (kendilerinden) ilave ediyorlardı. O tek kelime hak, ilave edilenler batıldı. Resulullah (ﷺ) gönderilince, semadaki yerlerine yükselmeleri şihablarla (göktaşları) önlendi. Bundan önce gökte şihablar (bu kadar çok) atılmazdı. İblis onlara: “Nedir bu? Herhalde mühim bir hadise var!” dedi. Askerlerini gönderdi. Onlar Resulullah (ﷺ)ı Mekkede iki dağın arasında namaz kılıyor buldular, İblise tekrar dönüp gördüklerini haber verdiler. O da: “Arzda meydana gelen hadise işte bu! (Sizin semadan haber almanız bu sebeple engelleniyor)” dedi.

Ebu Hureyre Ra. Rivayetle Resulullah (ﷺ) buyurdular ki:

“Cinlerden bir ifrit, dün akşam, namazımı bozdurmak için üzerime atıldı. Allah ona galebe çalmama imkân verdi. Ben de onu boğazından yakaladım. Hatta onu, mescidin direklerinden birine bağlamayı arzu ettim, ta ki sabah olunca hepiniz onu göresiniz. Ancak, kardeşim Süleyman as.`ın şu sözünü hatırladım: “…Ve benden sonra kimseye nasip olmayacak bir mülkü bana ihsan et” (Sad 35). Allah da ne hor ne hakir olarak geri çevirdi.”

Enes b. Malik (r.a.) der ki:

Hz. Peygamber (ﷺ) ile Mekke dağlarına çıkmıştım, asasına dayanarak bir ihtiyar geldi. Efendimiz (ﷺ)“sen cinlerin yürüyüşü ile yürüdün, sesin de keza öyle” buyurunca, ihtiyar evet dedi.

Efendimiz (ﷺ) ona “hangi cindensin?” diye sordu.

“Ben Hametübnilhiyem’im” diye cevap verdi.

Efendimiz (ﷺ) “Üzerinden ne kadar zaman geçti?” diye sordu.

“Kabil Habil’i öldürdüğünde bir kaç yaşında oğlan çocuğu idik. Küçük tepeler üzerinde hayvanları öldürürdüm, insanların arasını acardım diye cevap verdi.

Efendimiz (ﷺ) “Ne fena işle meşgul oluyormuşsun” diye buyurunca

Cin: “Ya Resulullah! Bana sitem etme, zira ben Hz. Nuh (A.S.)’a iman edenlerdenim ve onun huzurunda tövbe ettim. İslam’a davet ettiği zaman ben Hz. Nuh’a isyan etmiştim. Nuh ağlayıp beni de ağlattı. Allah hakkı için o zamandan beri isyanıma nadimim. Hz. Hûd’a, Hz. İbrahim’e kavuşarak onlara da iman ettim. Nemrut Hz. İbrahim’i ateşe atarken onunla beraberdim. Hz. Yusuf kuyuya bırakıldığı zaman ben onunla beraberdim, kuyunun aşağısına ondan evvel indim. Hz. Şuayb ve Musa ile beraber oldum. Hz. İsa’ya mülaki oldum. Bana buyurdu ki “Eğer Hz. Muhammed’e (ﷺ) mülaki olursan benden ona selâm söyle. Ben onun selâmını tebliğ ediyorum.

“Efendimiz (ﷺ) selâmını alıp “Ya Hâme muradın nedir?” dedi.

Cin dedi ki: “Hz. Musa bana Tevrat’ı talim etti. Hz. İsa İncil’i öğretti. Sen de Kur’an-ı öğret” diye niyazda bulundu.

Bir rivayette Efendimiz (ﷺ) ona on süre öğretti.

Efendimiz (ﷺ)’in vefatından sonra mezkûr cin bir daha gelmedi. (Hayat-ül Hayvan)

Enes (r.a.) rivayet ediyor! Peygamber (ﷺ) helaya girdiği vakit

اَللَّهُمَّ اِنِى اَعُوذُبِكَ مِنَ الْخُبْثِ وَالْخَبآءِثِ

“Ya Rabbi dişi ve erkek cinlerin şerrinden sana sığınırım.” derdi. Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei

Selman-el Farisi anlatıyor; “Peygamberimiz(ﷺ) bizi kıbleye karşı küçük ve büyük abdest bozmaktan, sağ el ile taharet almaktan, taşlar ile taharet alırken taşların üçten aşağı olmasından ve bir de tezek ve kemik ile taharet almaktan nehiy etti.” Müslim, Ebu Davud.

“Tezek ve kemik ile taharet almayınız, çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır.” buyurmuştur. Tirmizi.

Efendimiz(ﷺ)şöyle buyuruyor;” Şeytan, Âdemoğlunun kan damarlarında dolaşır.” Buhari. Efendimiz (ﷺ) şöyle buyuruyor; “Sizden biriniz yiyip içtiği zaman sağ eliyle yesin ve içsin zira şeytan sol eli ile yer ve içer.” Müslim.

Efendimiz (ﷺ)’in yanında sabaha kadar uyuyan bir adamdan bahsedildi. Efendimiz (ﷺ) “Şeytan bu adamın kulağına işedi” buyurdu. Buhari

Efendimiz (ﷺ)şöyle buyurdu; “iyi rüya Allah’tandır. Kötü rüya şeytandandır. Sizden biriniz kötü rüya gördüğü zaman sol tarafına üç defa tükürsün ve şeytanın şerrinden Allah’a sığınsın. O zaman zararı dokunmaz.” Buhari.

Post a Comment

أحدث أقدم

Ziyaretçiler

Gayb Alemi