Manevi Destek Dayanışma

 

Borçtan ve Sıkıntıdan Kurtulma Duası

Borç yükünden beli bükülmüş birisi, Hz Ali’ye (r.a) gelerek kendisine yardımcı olmasını istemişti. Hz Ali (r.a) kendisine şöyle demiştir;

Rasulullah’ın bana öğrettiği bir duayı sana öğreteyim de, onu okursan, üzerinde sebir dağı kadar borç olsa Allah Teala o borcu ödemen için yardım eder, ” demiş ve aşağıdaki duaya devam etmesini tavsiye etmiştir;

اَللَّهُمَّ اَكْفِنِي بِحَلاَلِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَاَعِنّيِ بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ

Okunuşu; ”Allâhümme ikfinî bi helâlike an harâmike ,ve eınnî bi fazlike ammen sivâke” (Hz Ali (r.a) Tirmizi, Daavat 121

Anlamı; ”Allah’ım, Helalinden bana yetecek kadar vererek beni haramından koru. Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme.”

***

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün mescide girdi.

Orada ashaptan Ebu Ümâmeyi gördü. Ona;

-Ey Ebu Ümâme, Namaz vakti olmadığı halde neden burada oturuyorsun? Diye sordu.

-Sıkıntı ve borç içerisindeyim Ya Rasûlullah !”dedi

Bunun üzerine Peygamberimiz ona aşağıdaki duayı sabah-akşam tekrarlamasını tavsiye buyurdular:

 اَللَهُمَّ اِنّيِ اَعُوذُبِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحُزْنِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ

وَالْبُخْلِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ غَلَبَةِ الدَّيْنِ وَقَهْرِ الرِّجَال

Okunuşu: “Allahümme innî eûzü bike mine’l-hemmi, ve’l huzni .ve eûzü bike mine’l-aczi ve’l keseli;ve eûzü bike mine’l-cübni ve’l-buhli,ve eûzü bike min galebeti’d-deyni ve kahri’r-ricâli.”

Anlamı: ”Allah’ım! Dünya ve ahirette gam ve kederden sana sığınırım. Acizlikten ve tembellikten sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Borç altında ezilmekten ve insanların beni aşağılamasından sana sığınırım”.

-Ebû Ümame (r.a) kısa bir zaman sonra borçlarından kurtulmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) borçtan önce beş özellikten Allah’a sığınmayı tavsiye etmiştir. Bu beş özellik, Borçlanmanın ve fakirliğin sebepleridir. Önce sebeplerden, Üzüntü, acizlik, tembellik, korkaklık, ve cimrilikten Allah’a sığınmayı tavsiye etmiştir. Sığınmak, Bu sebepleri terk etmek demektir. Bir insan, onları terk ederse bunların sonunda borçtan kurtulmak çok daha kolay hale gelir. Yani Peygamber efendimiz (s.a.v) çalışmadan, oturduğu yerde borçtan kurtuluş beklemeyi değil, borçluluğun sebeplerini ortadan kaldırmayı öğütlemiştir.

Borç ve sıkıntı duası

Ebu Abdullah el-Kureşi hazretleri, duası makbul bir zat idi. Mısır’da bulunduğu sırada büyük bir kıtlık olmuştu. Bunun üzerine Mısır’dan ayrılıp Kudüs’e gitti. Filistin’deki Halilürrahman denilen yerdeki İbrahim aleyhisselamın makamını ziyaret etti. Ziyaret sırasında İbrahim aleyhisselamın makamı yanında uyuya kaldı. Rüyasında İbrahim aleyhisselam tarafından karşılandı. Ebu Abdullah el-Kureşi, İbrahim aleyhisselama; “Ey Halilullah! Mısır’da büyük bir kıtlık var. Dua buyurunuz” diye arz etti. Hz. İbrahim de kıtlığın kalkması için dua etti. Ebu Abdullah el-Kureşi daha sonra uyanıp Kudüs’e döndü. Çok geçmeden kıtlığın kalktığı haberini öğrendi.

Abdullah Kureyşi buyurdu ki:

Bir gün hocam Ebü’r-Rabi bana, “Sana bitmek tükenmek bilmeyen bir hazine öğreteyim mi?” dedi. Ben de, “Evet” deyince, Ebü’r-Rabi bana, “Şu duayı devamlı oku” dedi…

Okumamı istediği dua şöyle idi: “Ya Allah, ya Vahid, ya Mucid, ya Cevad, ya Basit, ya Kerim, ya Vehhab, ya ze’t-Tavl, ya Gani, ya Mugni, ya Fettah, ya Rezzak, ya Alim, ya Hayy, ya Kayyum, ya Rahman, ya Rahim, ya Bediassemavati vel-ard, ya ze’l-celali vel ikram… Ya Hannan, ya Mennan infehni minke bi nafhati hayrin tugnini biha ammen sivak… in testeftihu fekad caekümü’l-feth… İnna fetehna leke fethan mübina… Nasrun minellahi ve fethun karib… Allahümme ya Gani, ya Hamid, ya Mubdi’, ya Muid, ya Vedud, ya ze’l-arşil Mecid, ya Fe’alen lima yürid, ikfini bihelalike an haramike ve agnini bi fadlike ammen sivake vahfazni bima hafizte bihizzikr… Vensurni bima nasarte bihirrusül… inneke ala külli şey’in kadir…”

Sonra bana, “Her kim bu duayı namazlardan sonra, özellikle Cuma namazından sonra okursa, Allahü Teâlâ onu her türlü kötülükten muhafaza eder. Düşmanlarına karşı muzaffer kılar, ona ummadığı yerlerden rızıklar verir, geçimini kolaylaştırır. Borcu dağlar kadar büyük ve kabarık olsa dahi, Allahü Teâlâ’nın lütfu, keremi ve inayeti ile öder” dedi.

Kendisi şöyle anlatır:

Bir gün Abdullah el-Muaviri’ye gittim. Bana, “Ey şerif! Başın darda kaldığı zaman, yapacak olduğun bir dua öğreteyim mi?” diye sordu. Ben de “Evet” dedim. Bunun üzerine şu duayı öğretti: “Ya Vahid, ya Ehad, ya Vacid, ya Cevad, İnfehna minke bi nefhati hayrin inneke ala külli şey’in kadir…”

Post a Comment

أحدث أقدم

Ziyaretçiler

Gayb Alemi