Manevi Destek Dayanışma

 

El-Hamîd (c.c.) Esması

Ancak kendisine hamd edilen, övgüye layık bulunandır. O, fiilleriyle hamd edilmeyi hak eden, hamde layık olandır. 

Sıkıntı ve bolluk zamanlarında, şiddet ve rahatlık anlarında yalnız ona hamd edilir. Çünkü o hâkimdir her şeyi yerli yerinde yapar. Hiçbir fiilinde hata yapmaz ve yanlışlıkla bulunmaz. O, her durumda övülmeyi hak edendir. Hamîd, Allah’ın sabit sıfatlarından biridir.

O övülendir. Allahu Teala ezelde kendisi zatını övmüş ve ebede kadar da kulları onu övecektir. Her müslüman mutlak Hamd ve övgünün yalnız Allah’a ait olduğunu bu vesileyle bilmelidir. Onun bütün övgüye layık olan tek varlıktır. Bize verdiği bütün nimetlere karşı ona hamd ederiz. 

Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: “Ey Rabbimiz! Gökler yer ve ikisi arasındaki her şey dolusunca bunlardan başka senin dilediğince sana hamdolsun” Müslüm 476 

Yine Hz. Peygamber (sav) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Zikrin en efdali La ilahe illallah övgünün en efdali ise Elhamdülillah‘tır.” Nesai, 837

Bütün hamdler alemlerin rabbi olan Allah’a aittir. Allah her yarattığı, emrettiği ve yasakladığı ile övgüye layıktır. Allah kullarının ibadet etmeleri veya isyan etmeleri, inanmaları veya inkar etmeleri ile övülür. İyi ve kötü insanları, Melekleri, şeytanları, Peygamberleri ve onların düşmanlarını yaratması ile de övülür. 

Kuran Ayetlerinde el- Hamîd Esması 

Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız.” İsra / 52

“Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” Fatiha / 2

“Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah’ındır. Bilinmeli ki, asıl ganî ve övülmeye lâyık olan Allah’tır.” Lokman / 26

“Hamd, kuluna Kitab’ı (Kur’an’ı) indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah’a mahsustur.” Kehf / 1

“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab’leri ile denk tutuyorlar.” En’am / 1

Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” En’am / 45  

“Onların oradaki duası: «Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!» (sözleridir). Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise «selam» dır. Onların dualarının sonu da şudur: Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” Yunus / 10

“Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O’nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücadele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.” Ra’d / 13

“Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!” Hicr / 98

“Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.” Nahl / 75

“«Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamd olsun» de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt!” İsra / 111

“Andolsun ki biz, Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar: Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a hamd olsun, dediler.” Neml / 15

“(Resûlüm!) De ki: Hamd olsun Allah’a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı, yoksa O’na koştukları ortaklar mı?” Neml / 59

“Ve şöyle de: Hamd Allah’a mahsustur. O, ayetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.” Neml / 98

“İşte O, Allah’tır. O’ndan başka tanrı yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O’nundur, hüküm O’nundur. Ve ancak O’na döndürüleceksiniz.” Kasas / 70

“Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde: «Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah’a hamdolsun» de.” Mu’minun / 28

“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi yeter.” Furkan / 58

“Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan Allah’a mahsustur. Ahirette de hamd O’na mahsustur. O, hikmet sahibidir, (her şeyden) haberi olandır.” Sebe / 1

“Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah’ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur.” Rum / 17-18

Bizim ayetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.” Secde / 15

Bu ayetlerin dışında değişik sürelerde de bu esmanın  izleri bulunmaktadır. Bunun için Kuranda Hamd ile ilgili ayetler bölümüne bakabilirsiniz…

El-Hamîd esmasının ebced değeri, zikir sayısı, günü ve saati :

Ebced değeri ve zikir sayısı ; 68

Zikir günü ; Perşembe

Zikir saati ; Müşteri (Sabah erken gün doğarken ve ikindi namazı sonrası. Gece okumalarında tam gece yarısı.)

Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : Sol Böbrek altı ve sol kol pazu.

El-Hamîd (c.c.) esması Fazileti ve faydaları :

Kazancınızın bereketlenip çoğalması, övülen niteliklere sahip olmak için bu esmaya ihtiyaç duyulur : El- Hamid

Her gün 70 kere ” Ya Hamîd celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyan övülen ve beğenilen bir ahlaka sahip olur.

Kötü huylu birinin her gün 3844 kere ” Ya Hamîd celle celâlühû ” ism-i şerifini okur ve dua ederse kısa zamanda ahlakı düzelir.

Kötü sözlü veya kötü ahlaklı birinin su içtiği bardağa ” Ya Hamîd celle celâlühû ” ism-i şerifi yazılırsa güzel ahlaklı biri olur.

Beş vakit namazdan sonra 70 kere ” Ya Hamîd celle celâlühû ” zikrine devam eden herkes tarafından sevilir, işlerinde başarılı olur. Hasta şifa bulur.

Bu ismi celili çokça okumaya devam edenler ahlakı hamide, güzel amel ve söz sahibi olurlar.

Sabah namazından sonra 99 kere okuyup, eline üfleyerek yüzüne süreni Allah Teala aziz kılar ve ona yardım eder, yüzünü nurlandırır.

Sabah ve akşam namazlarından sonra (66) defa okuyanın fiil ve hareketleri, sözleri güzelleşir.

Her farz namazın sonunda (101)’er defa okuyan, salihlerden olur. Dünya onun hizmetinde olur.

El-Hamid ism-i şerifi zikrine “Ya Hamid Celle Celalühü” diyerek sabah namazlarından sonra 70 kere okuyanlar madden ve manen güçlenir.

Bu ismi celili her namazdan sonra uzun müddet sürdüren kimse mahlukat tarafından sevilir, hasetçiler aleyhine konuşamazlar.

Devamlı olarak bu ismi celili vird edinenler velayet makamına yükselmeyi hak ederler. 

EL-HAMİD isminin zikriyle gereği gibi meşgul olan kimse dünyada, hayatı boyunca övgü ve sevgiye layık bir durum kazandığı gibi, öldükten sonra da hayırla ve iyilikle anılır. Sürekli okuyanın kalbi nurlarla dolar, aklı ve anlayışı gelişir. Marifetli ve hünerli bir kişi olur.

Vefkini yazıp üzerinde taşıyan ve her gün (310) kere zikreden kimsenin, memursa makam ve rütbesi yükselir. İşleri kolaylaşır. Ticaretle uğraşıyorsa kazancı artar. Havas kitaplarında bu şekilde terkipler yazılı  bulunmaktadır.



Post a Comment

أحدث أقدم

Ziyaretçiler

Gayb Alemi