Manevi Destek Dayanışma
El-Kefîl (C.c.) Esması


El-Kefîl (C.c.) Esması 

El-Kefîl, ihtiyaçları karşılamayı kabul eden, yaratıkların her işini üzerine alan demektir.

Kefîl ismi Kur’an’da ve hadislerde şöyle geçmektedir.

“Allah’ı kendinize kefil kılarak sağlama bağladığınız yeminlerinizi bozmayın.” (Zümer/36) 

“Yine Allah ile sözleşme yaptığınızda, sözünüze sadakat gösteriniz; bir de yeminlerinizi iyice kesinleştirdikten sonra bozmaya kalkmayınız! Unutmayınız ki Allah’ı kendinize Kefil kılmıştınız: zira Allah yaptığınız her şeyi bilir.” (Nahl/91)

Ebu Hüreyre (R.a) anlatıyor: Hz. Peygamber(ﷺ), malı daha sonra teslim almak üzere parasını peşin veren bir adam hakkında şöyle buyurmuştur: “Kefil olarak Allah ona yeter.” (Buhari, 2291)

el-Halimî der ki: Kefil, ihtiyaçları karşılamayı kabul eden demektir. Ancak bu kabul, insanların birbirlerine kefil olduklarını belirten kefalet akdi gibi yazılı bir akit ile gerçekleşmez. Allah, muhtaç varlıklar yaratıp onlar kendisine muhtaç olma zorunda bırakınca ve varlıklarının devam etmesini bu ihtiyaçların karşılanmasına bağlayınca, bu varlıkların ihtiyaçlarını karşılamayı üzerine almış böylece belirli bir süreye kadar varlıklarını devam ettirmelerini sağlamıştır. Böyle bir şeyi ancak Allah yapabilir. Rızık verdiğini iddia edenlerin böyle bir şey yapmaları mümkün değildir. Zira Allah bütün insanların, hayvanların ve annesinin karnında bulunan ceninlerin bile rızıklarını verendir. Sabahları yuvalarından aç çıkıp akşamları tok dönen kuşların, yerin altında yaşayan haşerelerin, çöllerdeki yırtıcı hayvanların rızıklarını veren yine O’dur. Allah’tan başka buna kimin gücü yetebilir. (Beyhaki 67)

Kefil, sorumluluk yüklenendir.

Bu yönüyle kefalet, kelam ile ilgili bir sıfattır. Allah kullarının ihtiyaçlarını karşılamayı (kefaletini) üzerine almış ve bu konuda onlara garanti vermiştir. Kefil, geçimini sağlayan ve infak eden anlamına da gelebilir.

İnsanların dini ve dünyevi ihtiyaçlarını karşılamayı üzerine alan Allah, gerçek kefildir. Bu yüzden, çalışan bir kimsenin amelini boşa çıkarmayacağını bize şöyle haber vermiştir: Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükâfat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.”.” (Al-i İmran, 195) 

İnsanlar bu vaade dayanarak Allah’ın hazinelerine kavuşmak için çalışmış ve azabından O’na sığınmışlardır. (Kurtubi 1/509)

Bu isimleri Bilmenin Faydaları

Her müslüman, Allah’tan başka zorluk ve sıkıntıları kaldıran, üzüntüleri ve kederleri gideren olmadığına inanmalı, sonra da gücü yettiğince mal veya bulunduğu makam ve mevkisi ile üzüntülü kardeşlerinin üzüntülerini, sıkıntısı olan akraba ve dostlarının sıkıntılarını gidermeye çalışmalıdır.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski

Ziyaretçiler

Gayb Alemi