Manevi Destek Dayanışma

 

Şedidu’l-İkab

Şedidu’l-İkab 

Bu sıfat Kur’an’ ı Kerim’in birçok yerinde geçmektedir. Bütün İslâm alimleri de Allah’ın böyle bir sıfatı bulunduğu konusunda müttefiktirler. Sıfatın anlamı son derece açıktır. Allah, inkarcıları inkarları nedeniyle günahkarları da günahları nedeniyle cezalandırır. Dilediğinin cezasını bu dünyada verir, dilediğinin cezasını da ahirete erteler. Hiç kimse bu yaptığı nedeniyle O’nu sorguya çekemez.

İkab, ceza demektir. Kişi işlediği bir suç nedeniyle cezayı hak eder. Ceza, işlenen suçun karşılığıdır. Allah kullarını, yasaklanan fiilleri işlediklerinde veya emredilen filleri yapmadıklarında cezalandırır.

Allah’ın kullarını cezalandırması iki türlüdür:

1-Allah’ın, cezayı hak eden kullarını dünyada cezalandırması.

Buna göre Allah, dilediği günahkar kullarından kimini bu dünyada yakıcı yıldırımlarla, şiddetli depremlerle veya başka tehlikeli felaketlerle cezalandırır. Dünyada verilen bu cezalar inkarcılar için bir azap, günahkar mü’minler içinse bir rahmet ve günahlarının kefaretidir. Bu felaketler günahkar mü’minlerin kalplerini arındırır, gafletten uyanmalarına ve işledikleri fenalıkları terk etmelerine vesile olur. Eğer buna rağmen bu mü’minler başlarına gelen felaketten ders almaz, imanlarının gereklerini yerine getirmez ve isyanlarına devam edip günah işlemekte ısrar ederlerse, bu durumda Allah dilerse onlar ahirette de cezalandırır dilerse de kendilerini affeder.

Peygamberlerin, Allah dostlarının ve arınmış salihlerin başlarına gelen felaketler, musibetler ve sıkıntılar, kendileri için bir ceza değildir. Çünkü ceza, kulun günah işlemesinin ardından gelir ve bunun ceza olduğu hissedilir.

Allah’ın kendisini kafur, nifak ve günah işlemekten koruduğu, kalplerine imanı sevdirdiği, kalplerini yakin nuru ile aydınlattığı kimselerin başına gelen belalar, musibetler, sıkıntı ve zararlar, Allah’ın bu kimselere bir ikramıdır.

Bunlarla Allah, onlar daha da arındırmakta, nurlarını arttırmakta ve onlar kendisine daha fazla yaklaştırmaktadır. Bu yüzden Ha. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İnsanlar arasında bela ve musibeti en çok olan peygamberler, sonra onların izinden gidenlerdir.”

2- Allah’ın, cezayı hak eden kullarını ahirette cezalandırması.

Uhrevi cezalar, ruhun bedenden ayrıldığı ölüm andan itibaren başlar. Kabir azabı, yeniden diriliş sıkıntıları, hesap verme ve cehennem ateşi hep uhrevi cezalardandır. Fakat şunu belirtmekte yarar görüyorum. Cehennemde bazılarının cezası diğerlerinkinden daha ağır olabilir. Allah bu gerçeği Kur’an’da bize şöyle bildirmektedir: “Doğrusu münafıklar cehennemin en alt tabakasındadırlar.” Nisa, 145

Hz. Peygamber de Amcası Ebu Talip için şöyle söylemiştir: “Cehennem ehli arasında azabı en Hafif olan O’dur. Cehennem azabı öyle şiddetlidir ki, ateşten bir çift ayakkabı giyen kimsenin beyni, bunların şiddetiyle kaynar.” Muslim, 212 Hz. Peygamber’in burada cehennem ehlinden, inkarcılan kastettiği söylenmiştir.

Mü’minlerden cehenneme girenlerin azabı da birbirinden farklıdır. Kimisinin azabı daha ağır ve uzun, kimisinin de daha hafif ve kısa olabilir. Sonuçta her müslüman cezasını çektikten sonra buradan çıkacak ve Allah’ın kendisi için hazırladığı nimetlere kavuşacaktır.

İnkarcılar ise ebedi olarak orada kalacaklardır. Çünkü inkarcılar için Allah şöyle buyurur: “Onlar için göğün kapıları açılmaz ve deve iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete de girmezler.” A’raf, 40

Şedidul İkab esması ebced değeri ve zikir sayısı : 522

İçinde Şedidul İkab İsm-i şerifi geçen Kur’an ayetleri :

1-) “Allah’ın cezasının şiddetli olduğunu ve Allah’ın Gafur (mağfiret eden), Rahîm (rahmet nurunu gönderen ve merhametli) olduğunu biliniz!” Maide: 98

2-)”Bu, onların Allah’a ve O’nun (Allah’ın) Resul’üne karşı gelmeleri sebebi iledir. Ve kim Allah’a ve O’nun Resul’üne karşı gelirse, (bu taktirde) bundan sonra muhakkak ki; Allah’ın ikabı (azabı) şiddetlidir.” Enfal:13:

3-)”Ve sizden (içinizden), sadece zalim kimselere isabet etmeyen, onlara has (özel) olmayan (diğerlerine de isabet eden) fitneden sakının (takva sahibi olun). Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu biliniz.”  Enfal: 25

4-)“Ve şeytan, onlara amellerini süslemişti. Ve şöyle dedi: “Bugün insanlardan size galip olacak yoktur. Ve muhakkak ki ben, size müttefikim (yardımcıyım).” Fakat iki toplum, (birbirini) görünce iki topuğu üzerinde arkasına dönüp kaçtı ve “Ben, sizden uzağım. Gerçekten ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Muhakkak ki ben, Allah’tan korkarım.” dedi. Ve Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır.” Enfal:48

5-)“Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin adet haline getirdiği gibi Allah’ın âyetlerini inkâr ettiler. Böylece Allah, günahlarından dolayı onları aldı. Muhakkak ki Allah, kuvvetlidir ve azabı şiddetlidir.”  Enfal:52

6-) “Allah’ın o şehir halkının (malından), resûlüne fey olarak verdiği şey (savaşsız elde edilen ganimet), artık Allah’ın, resûlünün (peygamberinin), ona yakınlığı olanların, yetimlerin ve yoksulların ve yolcularındır. (Bu) içinizden zengin olanların arasında elden ele dolaşan bir mal (servet) olmaması içindir. Ve resûl, size ne verdiyse o zaman onu alın. Ve o, sizi neden nehyetti ise o taktirde ondan vazgeçin. Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır.”Haşr: 7

7-)“Halkı zalim olan ülkeleri ahzettiği zaman senin Rabbinin yakalaması işte böyledir. Onun ahzı (yakalaması), muhakkak ki çok şiddetlidir, çok elimdir.” Hud:102

8-)“O Allah ki; semalarda ve yeryüzünde ne varsa O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline.” İbrahim:2

9-) “Ve o zaman Rabbiniz size bildirmişti ki; eğer şükrederseniz (nimetlerinizi) artırırım, eğer küfredenlerden olursanız muhakkak ki azabım şiddetlidir.”İbrahim:7

10-)“(O ki) günahları mağfiret eden, tövbeleri kabul eden, cezası şiddetli olan, ihsan, fazl ve kerem sahibi olandır. O’ndan başka İlâh yoktur. Dönüş, O’nadır.” Mümin: 3

11-) “Bunun sebebi şu idi: Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getiriyorlardı da onlar inkâr ediyorlardı. Bu yüzden Allah da onları yakalayıverdi. Şüphesiz O, güçlüdür, cezası da çok şiddetlidir. ” Mümin: 22

12-)“Ve insanlardan bir kısmı, Allah’tan başka “eş ve ortak (putlar)” edinenler, onları (eş ve ortak edindikleri şeyleri), Allah’ı sever gibi severler. (Oysa) âmenû olanların Allah’a olan sevgileri çok daha kuvvetlidir. Ve zulmedenler, azap görecekleri (azaba uğrayacakları) zaman, bütün kuvvetin tamamen Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın şiddetli azabı olduğunu keşke görselerdi (bilselerdi).” Bakara:165

13-) “Onlara nice açık ayetler (deliller, mucizeler) verdiğimizi İsrailoğulları’na sor. Ve kim, kendisine (açık ayetler) geldikten sonra Allah’ın nimetini değiştirirse, o taktirde muhakkak ki Allah, ikâbı (cezası) şiddetli olandır.” Bakara: 211

14-)“Allah için Haccı ve Umreyi tam yapın. Eğer engellenirseniz, o zaman hediyeden kolayınıza gelen şeyi gönderin! Ancak hediye yerine ulaşıncaya kadar başınızı tıraş etmeyin. Sizden hasta olan veya başından bir rahatsızlığı bulunan; oruç tutmak veya sadaka vermek ya da nusuk sayılacak bir fidye vermeli! Emin olduğunuz vakitte; kim, hac vaktine kadar umre ile faydalanmak isterse, hediyeden kolayına geleni göndermeli! Fakat kim bulamazsa, hac günlerinde üç, döndükten sonra da yedi gün olmak üzere toplam on gün oruç tutsun. Bu, ailesi Mescid-i Haram çevresinde oturmayanlar içindir. Allah’a karşı takvalı davranın. Ve bilin ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” Bakara:196

15-)“Ve onlardan önce birçok cezalar gelip geçmiş olduğu halde, senden haseneden önce seyyiati (iyilikten önce kötülüğü) acele istiyorlar. Ve muhakkak ki; senin Rabbin, insanlar için, onların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir. Ve muhakkak ki; Rabbinin ikabı elbette çok şiddetlidir.” Rad:6

16-)“Ey iman edenler! Allah’ın işaretlerine, haram aya, kurbana, gerdanlıklara; Rabb’lerinin lütuf ve rızasını dileyerek Beyt-i Haram’a gelenlere saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi, Mescid-i Haram’dan alıkoymalarından dolayı bir topluma olan kızgınlığınız, aşırı gitmenize neden olmasın. Günah ve düşmanlık üzerinde değil, iyilik ve takva üzerinde yardımlaşın. Allah’a karşı takvalı olun. Kuşkusuz Allah’ın azabı çok şiddetlidir.”  Maide: 2

Kaynak: Esmaül Hüsna, Karınca Ve Kuranı Kerim Meali

Post a Comment

Daha yeni Daha eski

Ziyaretçiler

Gayb Alemi