Gayb Alemi Nasıl Bir Alemdir?
Gayb
âlemi görülenin zıddıdır ve görülenden üstündür, akıl ve beş duyu ile
algılanamaz. İslâm’a göre Gayb’a inanmayan Allah'a (CC), meleklere ve cinlerin
var olduğuna inanmamış sayılır.
İnsanın
en önemli özelliklerinden biri de Gayba iman etmektir. Bu özellik, başka hiç
bir canlıda yoktur; insana en üstün faziletlerden bir tanesini kazandırmaktadır.
İslâm’ın
temel esaslarından biri olan Gayba îman hakkında İbni Mes’ud (RA)
Hazretleri: اَلَّذٖينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقٖيمُونَ الصَّلٰوةَ
وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ “O kimseler ki, onlar gayba
inanırlar ve beş vakit namazı gereği üzere kılarlar” Bakara 3 ayetini zikrederek: “Kendisinden
başka ilâh olmayan Allah’a (CC) yemin ederim ki, hiçbir kimse, ‘gayba imandan’
daha faziletli bir şeye inanmamıştır.” demektedir.
Gaybı bilen yalnız Allah'tır (CC);
مَا كَانَ لِىَ مِنْ عِلْمٍ بِالْمَلَاءِ الْاَعْلٰى اِذْ
يَخْتَصِمُونَ
Benim bir bilgim olmazdı, (insanın yaratılışı hakkında) melekler yüce mecliste tartışırlarken. Sad 69
Benim bir bilgim olmazdı, (insanın yaratılışı hakkında) melekler yüce mecliste tartışırlarken. Sad 69
Melekler
bu mecliste Allah cc çeşitli işleri görüşmektedirler. Örnek olarak;
قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَا اِلَّا مَا
عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ * قَالَ يَا اٰدَمُ اَنْبِئْهُمْ بِاَسْمَائِهِمْ
فَلَمَّا اَنْبَاَهُمْ بِاَسْمَائِهِمْ قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكُمْ اِنّٖى
اَعْلَمُ غَيْبَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا
كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ * وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰئِكَةِ
اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُوا اِلَّا اِبْلٖيسَ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ
الْكَافِرٖينَ
Melekler, "Seni bütün
eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir
bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan
sensin" dediler.
Allah, şöyle dedi:
"Ey Âdem! Onlara bunların isimlerini söyle." Âdem, meleklere onların
isimlerini bildirince Allah, "Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki
ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim
demedim mi?" dedi.
Hani meleklere,
"Âdem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler
hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve
kâfirlerden olmuştu. Bakara 32-34
Hz. Peygamber sav. Bu
gibi gaybi bilgilerden doğrudan doğru-ya haberi olmadığı ve gayb konusunda
kendisine ne vahyediliyorsa sadece onu bildirdiğini ifade etmiştir.
يَسْپَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰیهَا قُلْ
اِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ رَبّٖى لَا يُجَلّٖيهَا لِوَقْتِهَا اِلَّا هُوَ
ثَقُلَتْ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَا تَاْتٖيكُمْ اِلَّا بَغْتَةً
يَسْپَلُونَكَ كَاَنَّكَ حَفِىٌّ عَنْهَا قُلْ اِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ اللّٰهِ
وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُو * نَقُلْ لَا اَمْلِكُ لِنَفْسٖى نَفْعًا وَلَا ضَرًّا اِلَّا
مَا شَاءَ اللّٰهُ وَلَوْ كُنْتُ اَعْلَمُ الْغَيْبَ لَاسْتَكْثَرْتُ مِنَ
الْخَيْرِ وَمَا مَسَّنِىَ السُّوءُ اِنْ اَنَا اِلَّا نَذٖيرٌ وَبَشٖيرٌ لِقَوْمٍ
يُؤْمِنُونَ
“Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: "Onun
bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya
çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın
gelecektir." Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki:
"Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu
bilmiyorlar." “De ki: "Allah dilemedikçe ben kendi-me bir zarar verme ve bir
fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım, daha çok
hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim
için sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim."Araf187-188
Ama
Allah (CC) isterse, sâlihlere ve dilediği peygamberlere gaybdan bilgi
verebilir;
عَالِمُ الْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلٰى غَيْبِهٖ اَحَدًا *
اِلَّا مَنِ ارْتَضٰى مِنْ رَسُولٍ فَاِنَّهُ يَسْلُكُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ
وَمِنْ خَلْفِهٖ رَصَدًا * لِيَعْلَمَ اَنْ قَدْ اَبْلَغُوا رِسَالَاتِ رَبِّهِمْ
وَاَحَاطَ بِمَا لَدَيْهِمْ وَاَحْصٰى كُلَّ شَیْءٍ عَدَدًا
O, gaybı bilendir. Hiç kimseye
gaybını bildirmez. Ancak seçtiği resûller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O,
Resûlün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki resûllerin,
Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah, onların her hâlini
kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür. Cin (27-28)
Cinlerin ne kadar
imkânı olursa olsun şunu itiraf etmektedirler bu ayetle sabittir;
وَاَنَّا لَمَسْنَا السَّمَاءَ فَوَجَدْنَاهَا مُلِئَتْ
حَرَسًا شَدٖيدًا وَشُهُبًا * وَاَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ
لِلسَّمْعِ فَمَنْ يَسْتَمِعِ الْاٰنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَصَدًا * وَاَنَّا
لَا نَدْرٖى اَشَرٌّ اُرٖيدَ بِمَنْ فِى الْاَرْضِ اَمْ اَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ
رَشَدًا
"Kuşkusuz biz göğe ulaşmak
istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk."
"Hâlbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek
için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini
gözetleyen yakıcı bir ışık bulur." ."Hakikaten biz bilmiyoruz,
yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı
diledi?" Cin 8-10
Göklere ve yerde
gaybın bilgisine sahip olan yoktur. Ne zaman dirilecek ve ne zaman ölüm
gerçekleşecek onun bilgisindedir. Eski kavim ve peygamberlerin kıssaları
anlatılırken Allah cc. Peygamberine sen onu görenler arasında yoktun gibi
hitaplarla bu konular hakkında bizim bildirdiklerimizden başka bir bilgisi
olmadığı ifade edilmiştir. Müşrikler genellikle kavrayamadıkları gayb hakkında
yalanlama yolunu tutmuşlardır. Burada sabırlı olunması gerektiği vurgulanmış Allah'a karşı saygıda kusur edilmemesi gerektiği söylenmiştir.
“Gaybın
anahtarları Allah cc. katındadır. Onları ondan başkası bilmez o karada ve
denizde olanı bilir. O’nun bilgisi dışında yaprak düşmez yerin karanlıklarında
olan tane, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, bunlar apaçık bir kitapta olmasın.
Enam 59
Araplar cinlerin
Allah’tan bilgi çalarak gayba muttali olduklarına inanırlardı. Cinler yapıları
gereği melekler âlemine yaklaşsalar bile Allah'ın meleklerine verdiği bilgiye
erişemediklerini Kuranın çok yerinde açıkça belirtilmiştir;
اِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزٖينَةٍ
الْكَوَاكِبِ * وَحِفْظًا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ مَارِدٍ * لَا يَسَّمَّعُونَ اِلَى
الْمَلَاِ الْاَعْلٰى وَيُقْذَفُونَ مِنْ كُلِّ جَانِبٍ * دُحُورًا وَلَهُمْ
عَذَابٌ وَاصِبٌ * اِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَاَتْبَعَهُ شِهَابٌ
ثَاقِبٌ
“Biz,
en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık. Onu itaatten çıkan her
şeytandan koruduk. Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu)
dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için
sürekli bir azap da vardır. Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen
bir alev izler (ve yok eder) Saffat 6-10
Kıyamet Günü her şey ayan olacaktır.
“Ben
bilmez idim gizli ayân hep sen imişsin,
Tenlerde
vû canlarda nihân hep sen imişsin,
Senden
bu cihân içre nişân ister idim ben,
Âhir
şunu bildim ki, cihân hep sen imişsin.”
Yorum Gönder