Gayb Alemi

 

Şeytanın Ölümü


Şeytanın Ölümü

FAKIH anlatıyor:

Merhum babam, Muhammed b. Musa b. Reca yolu ile gelen rivayette; Ahnef b. Kays’ın şöyle dediği anlatıldı: Medine’ye gittim; Ömer b. Hattab (r.a.)’ı görmek istiyordum. Kendimi büyük bir halka içinde buldum. Bir de baktım ki : Ka’b el-Ahbar halka vaaz ediyor; şöyle anlatıyordu:

Adem Ölüm zamanı yaklaştığı zaman, şöyle dedi:
Ya Rabbi, düşmanlarım öldüğümü görünce sevinecekler.
O, bu halinde ecelini bekliyordu kendisine şöyle dendi:
Ya Adem, sen hemen cennete gireceksin. Melûn (İblis) ise belli vakte kadar beklemeye bırakılacak. Böylece o, evvellerin ve ahirlerin sayısınca ölüm acısını tadacak.

Adem (a.s.) Ölüm Meleğine dedi ki: Bana anlat Ölümü ona nasıl tattıracaksın? Ölüm Meleği anlatınca, Adem (a.s.) şöyle dedi: Rabbim yeter; yeter. Ka’b el-Ahbar’ı dinleyen cemaat daralıp şöyle dedi: Ey Ebu İshak, Allah’ın rahmetine nail olasın. Onun ölümü nasıl tattığını bize anlat.
Söylemek istemedi. Israr ettiler, şöyle anlattı: Dünyanın sonu geldiği, sura üflenmesi yakın olduğu sırada; insanlar çarşı pazarlarında meşgul olup dururlar. Bazıları çekişir; bazıları ticaret ile iştigal eder; kimi konuşup durur,

İşte, tam bu sırada büyük bir ses duyarlar. Halkın yarısı bayılır; üç gün ayılamazlar. Kalan yansının ise, akılları gider; dehşet içinde ayakta
dururlar. Tıpkı, yırtıcı canavarı görünce şaşıran koyunlar gibi. 

İnsanlar bu dehşet içinde iken, sema canibinden, kaba, öldürücü, keskin bir ses gelir. Bu ses sonunda yeryüzünde hiç kimse kalmaz. Hepsi
ölür. Dünya dahi fena bulur. Bundan sonra, ne Adem’e (a.s.) mensup kimse, ne cin, ne şeytan, ne vahşi bir hayvan, ne de başka bir canlı kalır. İşte, Allah ile, İblis arasındaki malûm mühlet budur.

Bundan sonra Allah’u Teâlâ Ölüm Meleğine şöyle buyurur:
– Evvellerin ve ahirlerin sayısı kadar sana yardımcı halk ettim. Yer ve sema ehlinin kuvveti kadar sana kuvvet verdim. Bugün sana gazap ve dargınlık elbiselerinin tümünü giydiriyorum. Bütün bu gazabımla, dargınlığımla, lânetime uğrayan dergâhımdan kovulan İblise git. Ölümü ona tattır. İnsan olsun, cin taifesi olsun, bunlardan gelip geçen hepsinin ölüm acısı kadar, hem de kat kat ona tattır. Yanına yetmiş bin zebani melek al. Hepsi de gayz ve gazap dolu olsunlar. Her zebaninin yanında, Leza cehenneminin zincirlerinden bir zincir olsun. Onun kokmuş ruhunu Leza cehenneminin yetmiş bin köpeğine çektir. Cehennem kapıcısına da söyle : Cehennemin kapılarını açsın.

Ölüm meleği yeryüzüne öyle bir surette iner ki; eğer o hali ile görseler; yedi kat sema ehli. yedi tabaka yer ehli onu görme dehşetinden erir
biter Ölüm Meleği, İblise geldiği zaman, onu bir sarsar: İblis onun sarsıntısından bayılır Bir hırlar ki, onun hırıltısını şark ve garp ehli duyacak
olsa o hırıltı sesinden ölürler.

Ölüm Meleği şöyle der: Dur ya habis! Bugün sana ölüm acısını tattıracağım Bu acı azdırdığın kimselerin sayısı kadar olacaktır. Ne kadar yaşadıysan kaç asır dalâlete sürüklediysen, cehennemde sana arkadaşlık edeceklerin sayısı kadar olacaktır. Bu vakit, Rabbınla aranda tayin edilen malum vakittir. Nereye kaçıyorsun? Şeytan şarka kaçar; bir de bakar ki, Ölüm Meleği gözünün önünde duruyor. Denize girer; bir de bakar ki, yine Ölüm Meleği karşısında duruyor. Kendini denize atmak ister; ama deniz onu kabul etmez. Yeryüzünde devamlı olarak, bu şekilde kaçar Amma, kendisi için ne bir sığınak, ne de bir korunma yeri vardır. Bir kurtuluş yönü de yoktur. Bundan sonra dünyanın ortasına, Adem (a.s.)’ın kabri başına gelir.
– Ey Adem, senin yüzünden mel’un oldum. Dergâhtan kovuldum. Şöyle der: Keşke sen hiç yaratılmayaydın. Bundan sonra, Ölüm Meleğine şöyle der: Hangi kadehle bana içireceksin? (Yani, hangi azapla ruhumu olacaksın?)

Ölüm Meleği şöyle der:
– Leza ehlinin kadehi ile ruhunu alacağım.
Yani, Cehennem ehlinin azabı ne kadarsa o kadar. Sekar cehennemi ehlinin kadehi ile, Cahim ehlinin kadehi ile, hem de kat kat alacağım.

Bunun üzerine iblis yerde debelenmeye başlar. Bazan da bağırır, nara atar. Bir kere şarktan garba kaçar; bir defa da garptan şarka kaçar.
Sonunda Adem (as)’ın indiği yere gelir, işte o zaman, zebani köpekleri karşına dikilir, Yer ateş koru gibi olur, Zebaniler onu tutar: köpeklere verirler. O, can çekişme ve azap içinde, Allah’ın dilediği kadar kalır. Bundan sonra, Adem’e ve Havva’ya şöyle denir:
– Düşmanınızın haline bakın. Ona inen azabı görün. Ölümü nasıl tadıyor?
Onun haline bakıp, azap ve ölüm şiddetini görünce, şu duayı yaparlar
– Rabbimiz, bize nimetini tam verdin.

Kaynak : Tenbiül Gafilin, Ebul leys Semerkandi

Post a Comment

Daha yeni Daha eski

Ziyaretçiler

Gayb Alemi