İslam Alimlerinin Sağlıkla İlgili Tavsiyeleri

İmam-ı Şafi (R.A.) derki:

“Dört şey vücudu kuvvetlendirir: Et yemek, güzel kokuları koklamak, Cünüplük dışında fazladan çok banyo yapmak ve keten kumaştan elbise giymek.

Dört şeyde vücudu zayıf düşürür: Fazla cinsi münasebette bulunmak, çok kederli olmak, aç karnına çok su içmek, çok ekşi yemek.

Dört şey görüşü keskinleştirir: Kabe’ye doğru oturmak, uykuya yatarken sürme çekmek, yeşilliğe bakmak ve temiz yerde oturmak.

Dört şeyde görüşü zayıflatır: İnsan dışkısına bakmak, idam edilen adamı seyretmek, kadının avret yerine bakmak ve Kabe’ye arkası dönük oturmak.

Dört şey aklı artırır: Lüzumsuz sözleri bırakmak, misvak kullanmak, iyi insanlarla düşüp kalkmak ve alimlerin meclisinde bulunmak.

Halife Me’mun’un doktoru şu tavsiyelerde bulunur:

“Öyle şeylere devam etmelisiniz ki, onlara devam eden kimse ölüm hastalığından başka bir hastalığa yakalanmaz.

Midenizde yemek varken yemek yemeyiniz, dişlerinizin kesmedigi gıdaları yemeyiniz, zira mideniz bu yiyeceklerin sindiriminde güçlük çeker. Fazla cinsi münasebetten uzak durunuz. Normalin dışında kan aldırmaktan uzak durunuz ve yaz günleri kusman ihmal etmeyiniz (Mideyi ara sıra boşaltınız.)”

İbn-i Buhteyesu der ki:

Yumurta ve balığı çok yemekten kaçının, zira bunlar kalın bağırsak iltihabına, basur memelerinin oluşmasına ve diş ağrılarına yol açarlar. Sürekli yumurta yemek ve yüzde beyaz lekelerin oluşmasına yol açar.

Yemeğini çok tuzlu yemek, tuzlu balık yemek, banyodan sonra kan aldırmak, beyaz noktacıkların oluşmasına ve uyuza yol açar. Sürekli koyun böbreği yemek idrar torbasını zedeler. (Resulullah Efendimiz (sav) böbrekten idrar geçtiği için böbreği yememişlerdir.)

Taze balık yedikten sonra soğuk su ile banyo yapmak felç hastalığına yol açar.

Adet günlerinde hanımla ilişkide bulunmak haramdır ve cüzzam hastalığına yol açar. Cinsel ilişkiden hemen sonra banyo yapmamak, mesanede taş oluşmasına yol açar.

Haris Bin Kelede buyurur ki:

Kim kalıcı olmaktan -kalıcılıktan kasıt sıhhatli yaşamaktan sevinç duyarsa, kahvaltıyı erken yapsın, akşam yemeğini mutlaka yesin, elbiseyi hafifletsin, cinsi münasebeti azaltsın.

Dört şey vücudu yıkar: Tok iken cinsel ilişkide bulunmak, Tıka basa yedikten sonra banyoya girmek, Kuru besin maddelerini yemek ve ihtiyarla cinsi münasebette bulunmak, Sadece olgunlaştığı zaman meyve yiyin, hiçbiriniz vücudunuza dert olma ihtimali olan bir ilaçla tedavi olmasın Her ay midenizi temizleyiniz. Zira bu balgamı eritir. Acı salgıyı -safrayı yok eder- eti büyütür. İçinizden biri kahvaltıyı yaptıktan sonra bir saat uyusun. Akşam yemeği yediği zaman kırk adım yürüsün

Hikmet sahiplerinden bazıları şöyle der:

Sağlıklı olmak isteyen ölçülü besin alsın. Acıkınca ye susayınca içsin, içmeyi azaltsın, kahvaltıdan sonra uzansın. Akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıksın. Tuvalete gitmeden uyumasın ve karnı doyar doymaz banyoya girmekten kaçınsın. Yazın yenilen bir acı, kışın yenilen on acıdan daha iyidir. Geceleri sert ve kuru şeyler yemek yok olmaya yardım eder.

İnançlı İnsanlar Daha Çabuk İyileştiği Gözlemlenmiştir

Dini inancı, imanı ve itikadı olan hastaların iyileşme oranları diğerlerinden daha fazladır. Hitchcock Sağlık merkezinde yapılan araştırmalarda 232 kalp hastası üzerinde yapılan testler sonucu kendilerini dine verenlerin tedaviye daha iyi cevap verdiği, hastalıktan dolayı ölüm oranlarının diğerlerinden 4 kat daha düşük olduğu belirlendi.

Özellikle dini toplantılara ve sohbetlere düzenli katılanlarda çok daha az kalp ve damar hastalığı görüldüğü belirlenmiştir. Düzenli namaz kılan bir insanda ise kireçlenme ve sırt ağrısı çok az düzeydedir. Düzenli abdest alan bir insan ise hiç stres yaşamaz.

İbn-i Mâseveyh der ki:

Bir kimse kırk gün soğan yer de, yüzünde çillik meydana gelirse kendisinden başka kimseyi suçlamasın, Bir kimse kan verdikten sonra, arkasından tuzlu yerse yüzünde beyaz noktacıklar oluşur ya da uyuza yakalanırsa, bundan dolayı kimseyi suçlamasın.

Bir kimse midesinde yumurta ve balığı yan yana getirir de kendisine felç ya da yüz felci isabet ederse kendisinden başkasına kızmasın.

Tok karnına banyoya giren kimse, eğer felç olursa kendisinden başka kimseye öfkelenmesin.

Bir kimse midesinde sütle balığı beraber bulundurur da cüzzam, alaca veya nıkrise yakalanırsa kendisinden başka hiç kimseyi suçlamasın.

Haşlanmış yumurtayı tıka basa yiyen kimse nefes darlığına yakalanırsa kendisinden başkasını suçlamasın.

Derin düşünenlerden bazıları şöyle der:

Üç mecliste susturuldum. Bunun için bir neden bulamadım. Ancak bu günlerden birinde patlıcanı çok yemiştim. Diğerinde zeytini çok yemiştim. Üçüncüsünde de bakliyatı çok yemiştim.

Aşırı oranda sürekli soğan yemek, sürekli bakliyat, sürekli patlıcan yemek akla zarar verir.

Fazla cinsi münasebette bulunmak, yalnızlık, efkarlanmak, sarhoş olmak, çok gülmek ve üzülmek akla zarar verir.

Gönül rahatlığı, az yemek, az içmek, tatlı ve yağlı besinleri ölçülü almak anlayışı artırır.