Herkesin yerine ve olaya göre stresi taşıyabilme gücü vardır
İş dünyası sürekli çalışanlar üzerinde stres üretmekle meşguldür. İşleri her nedense motiveyle değil, stresle yürütme çabaları mevcuttur. Ne kadar çok baskı ve stres oluştururlarsa o kadar çok patronluk havaları artar. Çoğu çalışma yerlerinde ufacık bir nefes almak çalışanlara haram olmuştur ve iş stresi çoğu kişiye göre bitmeyecek bir stres kavramıdır.
Bazı kişiler kısa sürede strese yenik düşer. Bazıları ise strese direnme çabası içinde kendini yıpratmakla meşgul olur.
Stres birikimi kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir. Bu sizin dayanabilme gücünüzle alakalıdır. Bu durumda kendinizi çok iyi tanımalı ve hangi zaman diliminde stresi neyle atacağınızı bilmelisiniz. Belki de zihninizi dağıtacak bir sinemaya gitmek veya spor gibi aktivitelere zaman ayırmak kimine göre iyi gelebilir. Tabi ki zihni dağıtan en iyi yöntem tatile gitmektir. Bu durumda ne yazık ki ülkemizde çok pahalı hale gelmiştir. O yüzden ara ara ufak şeylerde olsa üzerinizdeki stresi atacak alanlar oluşturmalısınız. Amaç üzerinizdeki stresi bir nevi olsa dahi azaltabilmek. Nasıl da gülmek bilinçaltının endorfin gibi strese karşı horman salgılamasına neden oluyorsa, hiç yoktan üzerinizdeki stres derecesini düşürmesine yardımcı oluyor. Bundan dolayı ara ara stres yükünüzü azaltacak etkilerde bulunmalısınız.
Herhangi bir yaşanan olayın stres süresi iki hafta gibi bir zaman geçmesine rağmen devam ediyorsa depresyon haline dönüşmeden kesinlikle psikolog, psikiyatrist gibi bir uzmana başvurmalısınız. Bu durumda olan bir kişi genelde bunu reddettiği için en yakınındaki kişi bunu fark etmeli ve yönlendirmelidir.
Stres arttıkça bu durum iş yerinize, ailenize ve çevrenize sıçrayacaktır. Bu sıçrama hayata olan genel bakış açınızı tamamen olumsuz hale getirecektir. Bu negatif durum sizin yaşadığınız yerden dünya’yı suçlayacak kadar zihninizde yayılacaktır. Çünkü bilinçaltı genellemeler yapmayı sever ve bunu her yere yayar.
Yorum Gönder